Zayıf Değil, Güçlüsün!
Hani bazen hayat üstüne üstüne gelir ya, nefes almak bile zorlaşır. Öyle anlarda “Bu da benim başıma gelmek zorunda mıydı?” diye sormuşsundur mutlaka. Kendi kendine acımış, belki de vazgeçmenin kıyısına kadar gelmişsindir. Ama dur, sakin ol. Çünkü sana bir sır vereyim: Hayat zayıf olanı değil, güçlü olanı sınar.
Evet, kulağa klişe gelebilir ama gerçek bu. Hayat, seni yok etmek için değil, seni büyütmek, seni keskinleştirmek, seni güçlendirmek için zorluklar sunar. Yeter ki bakış açını değiştir. Her düşüş, aslında daha sağlam kalkman için bir fırsattır. Her yara, daha kalın bir zırha dönüşür.
Fırtınalardan korkma. Çünkü her fırtına bir gün diner. Ama o fırtınada nasıl ayakta kaldığın, nasıl direndiğin senin kim olduğunu belirler. Öyle oturduğun yerden “Ah keşke kolay olsa” demekle olmaz bu işler. Hayatın meydan okumasına karşı, sen de bir karşılık vereceksin. Dişini sıkacak, yumruğunu sıkar gibi içindeki gücü ortaya çıkaracaksın.
Unutma, bir ağacın kökleri rüzgârla büyür. Köklerini derine salmayı öğrenemezsen, ilk esintide devrilirsin. Ama sen öyle bir ağaç ol ki, köklerin dağları delsin. Fırtına geldiğinde eğilirsin belki ama asla kırılmazsın.
Peki, güçlü olduğunu nasıl bileceksin?
- Düştüğünde kalkabiliyor musun? Kalkabiliyorsan, işte o zaman güçlüsün.
- Başarısız olduğunda pes etmiyor musun? O zaman güçlüsün.
- Her şeye rağmen hâlâ hayal kurabiliyor musun? Tebrikler, senden sağlamı yok.
Kendine sürekli “Ben güçlüyüm” diye hatırlat. Çünkü hayatın seni zorlaması, senden korktuğunun bir işaretidir. Unutma, kimse boş bir ağacı taşlamaz. Eğer hedefteysen, içinde değerli bir şey var demektir.
Şimdi kalk ayağa! Hayatın sana sunduğu zorluklara meydan oku. Çünkü her karanlığın sonunda bir güneş doğar. Ve o güneş, senin direnişinin ödülüdür. Zayıf değilsin! Güçlüsün. Sadece farkına varma zamanın geldi.