Dostum, otur şöyle, iki çift lafım var. Bak, bu hayat dediğin şey öyle boş beleş bir alan değil. Sen takmazsan, o seni hiç sallamaz. Ve hayatta ciddiye alınmamak ne demek biliyor musun? Hiçsin işte. Evet, bildiğin “hiç”. Varlığın var ama yokmuşsun gibi. Niye? Çünkü sen hayatı boşlamışsın, o da seni paketlemiş bir köşeye koymuş.
Bir laf var ya, “ne ekersen, onu biçersin” diye… İşte hayat tam olarak bu. Plansız, programsız dolanıyorsan, sonuç da bir bok olmaz. Hayatı plansız yaşamak, bindiğin trene nereye gittiğini bile sormadan oturmak gibi. Tren seni uçuruma da götürebilir, cehennemin dibine de. Ama sen hala “Bakarız yaa, nasılsa bir yere varırız” kafasındasın. Heh, işte o kafanın sonu koca bir çukur.
YAŞAYAN ÖLÜ MÜSÜN SEN?
Birader, ölü gibisin farkında mısın? Yiyorsun, içiyorsun, biraz da geziyorsun ama nereye? Hedef yok, plan yok. Hayalet gibi dolanıyorsun işte. Hayatın senden bir şeyler beklediğini unutmuş gibisin. Öyle kafana göre takılarak yaşayacağını mı sanıyorsun? “Bugün de geçti ya, yarın bakarız” diye diye ömrünü çöpe atıyorsun. Hayatın boktan olması senin suçun, fark et artık!
Plansız insan, dümensiz gemi gibidir. Nereden rüzgar gelirse oraya sürüklenir. O yüzden hayat seni sürekli sağa sola çarpıyor. Dalgaların elinde oyuncak olmuşsun, haberin yok.
PLANSIZ YAŞAMANIN BEDELİ AĞIRDIR
Bir düşün bakalım: Sabah kalkıyorsun, güne başlıyorsun. Ama nereye gidiyorsun? Bir fikrin var mı? Yok, değil mi? Çünkü hayatı bir plan dahilinde yaşamıyorsun. Çatır çutur geçen günleri bir de eğlenceye çeviriyorsun, “oh be hayat güzel” diyorsun. Yersen! İki yıl sonra aynı boktan döngüde dönüp durduğunu fark ettiğinde suratına koca bir tokat gibi çarpacak gerçek. İşte o zaman kafanı ellerinin arasına alıp, “Ben ne yapıyorum?” diye soracaksın. Ama çok geç olacak.
Bak, plan yapmamak, yaşadığın hayatı başkalarının kontrolüne bırakmaktır. Çalışıp didiniyorsun ama neden? Kimin için? Kendin için bir şeyler yapmayı öğrenmen lazım. Yoksa hayat seni hem ciddiye almaz hem de silecek kenara.
HAYAT DEDİĞİN ŞEY EMEK İSTER
Hayat dediğin şaka değildir, tamam mı? “Hadi bakalım, oldu bitti” diye geçiştiremezsin. Ciddiye almak sıkıcı değildir, aksine, seni güçlendirir. Hayatı plansız yaşamak, ne istediğini bilmeden her önüne gelen tabağı yemeye benzer. Çoğu da boğazında kalır. Hayattan bir şey bekliyorsan, önce ona ne vereceğini bilmen lazım.
Eğlenceye, rahata kaçmak güzel. Ama bunlar hedefin yoksa, bir süre sonra kaçıştan başka bir şey olmaz. Kendine “Ben ne yapıyorum?” diye sormaktan korkma. Kork, çünkü sormazsan boşa gidiyorsun demektir. Ve boşa yaşamak, ölümden daha kötü bir şeydir.
KALK, KENDİNE GEL!
Dostum, kalk artık. Salla kafanı, silkin. Plan yap. “Ne yapabilirim, nereye varmak istiyorum?” diye düşün. Küçük bir hedef koy, sonra biraz daha büyüt. Ama bir yerden başla. Başlamazsan, hayat seni daha çok tokatlar. Ve inan, onun tokadı ağır olur.
Hayatı boşlama. Çünkü o seni hiç boşlamıyor. Ya ipleri eline alır, kendi filminin başrolüne geçersin, ya da yan karakter olarak bir köşede unutulursun. Hadi, kendine gel. Bu hayatı harcamak için değil, yaşamak için buradasın. Öyleyse YAŞA BE!