Bu Hayat Senin Mi, Yoksa Bir Başkasının Sana Biçtiği Rol Mü?
"Kendi hayatını mı yaşıyorsun yoksa başkalarının dayattığı standartlarda mı kayboluyorsun? Şimdi zincirlerini kır ve kendi yolunu seç!"
AHMET ASAL
11/23/20241 min read


Hadi dürüst olalım. Şu an bu satırları okurken bile hayatını sorguluyorsun, değil mi? “Gerçekten istediğim yerde miyim?” diye içinden geçiyor. Ama hadi oradan! Kafanı çevirip kaçmak daha kolay geliyor. Çünkü yüzleşmek zor... Hem de çok zor.
Bir düşün: Hayatının direksiyonunda gerçekten sen mi varsın, yoksa başkası mı? Korkutucu bir soru bu. Çünkü cevap çoğu zaman tokat gibi: “Hayır, ben yokum!” Çalışıyorsun, koşturuyorsun, sabah akşam birilerine yaranmaya çalışıyorsun. Ama o başkaları için harcadığın zamanı geri alabilir misin? Cevap açık: Alamazsın.
Tam burada yutkunuyorsun işte. Çünkü insan kendi hayatının kontrolünü elinde tutmadığını fark edince panikler. Ve korku gelir: “Ya hep böyle giderse?” Ama korkunun en büyük düşmanı harekettir, unutma.
Şimdi şunu düşün: Bu kâbusu yaratan sensen, onu bitirecek olan da sensin. Başkalarının standartları seni hapsetmiş olabilir, ama zincirlerin anahtarı hâlâ sende. Sor kendine: Bu hayat gerçekten benim mi? Eğer cevabın “Hayır” ise, güzel haber şu: Her şey bugün değişebilir.
El âlemin ne dediğini boş ver. Kendi kurallarını koy, kendi yolunda yürü. Çünkü başkalarının korkuları ile yaşarsan, cesaretle kuracağın hayatı kaybedersin. Ne dersin? Korkuların mı seni yönetecek, yoksa sen mi onları yeneceksin? Seçim senin.